Katerina Ekşioğlu / Modacı

Röportaj: Sevil Balaban / [email protected]

Sporcu bir geçmişe sahip olan Katerina Ekşioğlu’nun, akrobasi dalında Avrupa birinciliği var. Belarus Devlet Fiziksel Kültür Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra profesyonel bir koreograf olarak çalışmaya başladı. O zamanlarda giysiler için takım elbise yaratmaya, renkleri birleştirmeye ve ürünler için kumaş seçmeye ilgisi vardı. Daha sonra Moda Tasarımı Moda Sanat okuluna girdi. Orada moda dünyasındaki ilk becerilerini kazandı. 2018 yılında tesktil alanında işbirliği yaptı ve ilk mağazasını açtı. 2020 yılında hedeflerini daha gerçekçi kılmak için “Katerina Ekşioğlu” adlı kendi markasını kurdu. Modern ve fark yaratan markasıyla ready to wear ve haute couture tasarımları yaratmaya devam ediyor. Katerina Ekşioğlu ile moda kariyerine sığdırdığı başarılarını konuştuk.

Moda dünyasına olan ilginiz nasıl başladı, sizi girişimci bir moda tasarımcısı olmaya yönlendiren nedir?

Çocukluğumda hayal gücüm çok genişti ve yaratıcılığa çok ilgi duyuyordum. Aslında halen de öyle diyebiliriz. 8 yaşımdayken akrobasiye ilgi duymaya başladım ve hedefimde Belarus Şampiyonu olmak vardı ve kısa sürede kazandım. O zamanlar yapılan yarışmalar da yeni kostümler gerektiriyordu. Bir süre sonra kostümleri kendim tasarlamaya başladım. O yaşlarda da dış görünüşüme hep önem veriyordum, nasıl göründüğüme ve nasıl giyindiğime her zaman dikkat ettim; bu benim için dünyayla iletişim kurmanın önemli bir yoluydu. Yarışmalarda performans sergilerken sadece profesyonel bir sporcu olarak insanların iltifatlarını değil, aynı zamanda kostümlerimle de iltifatlar almaya başladım. Bu da beni moda dünyasına girmeye teşvik etti ve tasarım kurslarına gitmeye karar verdim. 2018 yılında tekstil alanında ilk mağazamı açtım. Sonrasında bu sektörde daha ileriye gitmem gerektiğini düşünerek 2020 yılında kendi markamı kurdum.

Katerina Ekşioğlu markası nasıl doğdu ve markanızın misyonu nedir?

Kendi gardırobum için alışveriş yaparken beğendiğim parçalarda daha farklı detaylar olması gerektiğini düşünüyordum ve bu detayları tasarlayıp aldığım ürünlere uygulamaya başladım.  İlk olarak kendi terzimle değişiklikler yapmaya başladım. Bu zamanla bir tutku haline geldi ve tekstil hayatına ilk adımımı attım.

Marka misyonumuz ise ürün kalitesinde tutkulu, tasarımda yenilikçi olmak. Markayı yansıtan her noktada müşterimize yeni ve mutlu bir deneyim yaşatmak. Moda alanında gösterilecek başarılar ile insanların daha güzel giyinmelerine imkân verirken, hayatın her alanında evrensel kabul gören değerleri yaşayan bir kültürü ortaya koyarak dünya çapında örnek olmak.

Tasarım süreciniz nasıl ilerliyor, size ilham veren şeyler nelerdir?

Tasarım sürecinde en heyecan verici şey benim için bir fikir geliştirmektir. Her koleksiyon bitmiş bir konseptle başlar. Seçilen konuya bağlı olarak ürünlerin nasıl gözükmesi gerektiğini, aksesuar birleşimlerinin nasıl olması gerektiğini hemen kabaca hayal ediyorum. Bir sonraki aşama eskizler. Bazen bazı şeyler zaman ve üretimi için gerekli donanım gerekiyor. Bu sebeple yapılan eskizlerin üzerinde uzun uzun düşünüyoruz ekibimle. Ekibim ve ben görüntülere ve kendi ruh halimize göre yeni fikirler katıyoruz. Numuneler yaratılırken aksesuar seçenekleri geliştiriliyoruz. Her detayı İstanbul’daki üretim tesisimizde yapıyoruz. Seyahat sırasında gördüğüm manzaralar ve farklı ülkelerin şehirlerdeki mimarilerinin bana hissettirdiği geometrik unsurları ve farklı kültürleri bana yeni fikirler veriyor. Bu sebeple sadece tek bir ülkeden değil tüm dünyadan ilham alıyorum.

Markanızın sürdürülebilirlik ve etik değerler konusundaki yaklaşımı nedir?

Sürdürülebilirlik deyince aklıma ilk gelen şey istikrar. Bu istikrarı da koleksiyonlarımda kullandığım kumaş kalitelerinden görebilirsiniz. Tercihim tamamen doğal kumaşlardan oluşuyor. Kumaş kalitelerimi çok sık değiştirmiyorum. Çünkü doğaya ve insan vücuduna değer veriyorum. Bu da benim dünya geneline kendimce katmaya çalıştığım bir iyilik.

Tasarımlarınızı oluştururken materyal tercihlerinizde nelere dikkat ediyorsunuz?

Genellikle doğal kumaş olmalarına dikkat ediyorum. Ayrıca kristal taş, fermuar ve ip kaliteleri de çok önemli. Bunlarla beraber üretimde kalite kontrol benim için en önemli detaylar.

Koleksiyonlarınıza isim verirken veya konsept oluştururken nelere odaklanıyorsunuz?

Kadınların ruhlarına ve karakterlerine odaklanıyorum.

Moda dünyasına adım attıktan sonra, sizin için önemli ya da unutulmaz bir anınızı paylaşabilir misiniz?

İlk defilemi geçtiğimiz aylarda Milano Moda Haftası’nda gerçekleştirdim. Benim için unutulmaz bir anı oldu.

Genç tasarımcılara veya moda sektörüne girmek isteyenlere verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?

Asla hayal etmekten vazgeçmeyin. Hedefinize odaklanın ve sadece önünüze bakın. Kurduğunuz küçücük bir hayal, dünyada büyük bir ses getirebilir. Bunun için cesur olun ve harekete geçin.

---