Page 168 - NYXmag_SAYI_001
P. 168
hikayeler
düş Suzika... İstanbul’un küçük bir
semtinde doğup büyüdüm
ben. Yeşili bol, her binanın
kapanı herkesin birbirini tanıdığı şirin bir semt.
önünde geniş bahçeleri
olan. Hemen hemen
Sultanahmet, Süleymaniye, Balat gibi eski semtlerden
dar gelirli aileler için yapılmış toplu konutlardı evlerimiz.
Böyle karma bir kültür. Tüm İstanbul’u içinde bulunduran
bir gökkuşağı. İstanbul... Birçok şaire, şarkıya ilham
kaynağı olmuş, renklilik ve farklılıklar şehri...
Münir Nurettin’in de dediği gibi; “Sade bir semtini
sevmek bile bir ömre değer”
Uzun zamandır orada yaşamasam da. Çocukluğumda,
anılarımda, acıda, sevinçte... Hep ordayım. Gözümü
kapatıyorum camın kenarındaki divandayım. Hafiften
bir yağmur. Yan binanın yüksek gri duvarı yavaş yavaş
ıslanıyor. Radyoda “Dört günlük bir şey “şarkısı...Yani
ŞENAY ÇARKÇI benim yüreğimin kuşları hala doğup büyüdüğüm, ilk defa
[email protected] aşık olup acıyla tanıştığım, mutluluk denizine açıldığım
o eski semte kanat çırpıyor... Şimdilerde harap ve virane
olmuş o yere... Nereden nereye...Benim düşlerim,
özlemlerim bitmez. Bunlardan sıkça bahsedeceğim
sizlere.
NYX
168