Page 226 - NYXmag_SAYI_003
P. 226
Soldan Sağa: Masai Kadın, Topuzlu Kadın, Dört Bakışlı Kadın, Sakallı Kadın, İnci Ağlayan Kadın, Kurdeleli Kız
İşte ''Dünya Diye Bir Yer''
sergisindeki beni iyi hissettiren
Kültürlerarası sentez eserler ve hikayeleri:
Selma Gürbüz, yarattığı kadın imgelerinin belirsiz
Bugünün çizgilerinde hayat bulan geçmişin, bir zaman dilimine ait olduğunu vurguluyor. Doğaya
medeniyetlerin, kültürlerarası sentez arayışının karşı özel bir ilgi, özlem ve sevgisi olan bu kadınların
kapsamlı bir sergisi olarak nitelendirebilecek özgürlüğe olan inançları onların vazgeçilmezleridir.
“Dünya Diye Bir Yer”de, Selma Gürbüz’ün yıllar Her bir kadın figürünün ayrı bir hikayenin kahramanı
içinde gittikçe rafine hale gelen sanat üretiminden olduğunu savunan sanatçı, ‘’Maskeler’’ serisinde de
süzülerek vücut bulan görsel bir anlatı gözler aynı dünyada farklı oyunlar oynayan, hayaller kuran,
önüne seriliyor. Gürbüz’ün çalışmaları yaşadığımız ya da farklı gerçekliklerle yüzleşen kadınlara bu sefer
dünyanın gerçekliğinden uzak gibi görünse de, aslında yeni bir malzeme üzerinden hayat verir.
sanatseverlere hayatı, zamanın geçişini ve insanların
bu döngüdeki hallerini anlatıyor. Afrika seyahati süresince karşılaştığı kadınlarla,
resimlerinde tasvir ettiği kadınlar arasında bir bağ
Her eserinde farklı hikâyeler anlatan sanatçı, kolektif olduğunu hisseden Gürbüz, gördüğü kadınların yüz
hafızamızdaki rüyaları, korkuları, iç yolculukları, ölüm ifadeleri ve yapılarından çok etkilenir.
ve yaşam temalarını eserlerinde sanatseverlerle
paylaşıyor. Onlarla yüzleşmemizi ve başa çıkmamızı Sanatçı özellikle Afrikalı kadınların değişik tarzlarda
istiyor. Gürbüz, İran, Hint, Türk minyatürü, uzakdoğu topladıkları ve ördükleri saçlara hayran kalır.
sanatı ile ilişki kurarken, Batı resminin ögelerine de Çocukluğundan itibaren ilgisini çeken saçları birer
aşinadır ve eserlerinde kullanıyor. Sanatçının izleyiciyi sanat objesi olarak eserlerinde değerlendirmeyi
davet ettiği dünyasında, insan ve hayvan figürleri Tanzanya gezisi sırasında planlayan Gürbüz,
birbirinden ayrılmaz birliktelik içinde tasvir ediliyor. farklı yerlerden topladığı gerçek ve yapay saçları
Selma Gürbüz’ün Afrika seyahati sonrasında yaptığı İstanbul’daki atölyesinde çeşitli tarzlarda bir araya
resimler, bu kıtanın cömert, sıcak, bazen de tehditkâr getirir. Sanatçı hazırladığı saçları, Afrika halkı için hem
doğasında insan ve hayvanların birbirleriyle kesişen günlük ve dini hayatta, hem de sanat alanında önemli
hayatlarını görselleştiriyor. bir yere sahip olan maske formu ile birlikte kullanır.
Son olarak hazırladığı saç ve kirpikler ile maskelerine
ifade kazandırır.
NYX
226