Page 323 - NYXmag_SAYI_015
P. 323
Röportaj
araştırma yaptım. Türkiye’de drama kavramı acıklı
Hem yönetmenlik hem de oyunculuk olarak anlaşılıyor. Drama kavramı aslında ‘durum’
yapmak nasıl bir deneyim? Hangisi size demek. Şimdi bir oyuncu, bir aktör (akt hareket etmek
demek) içinde bulunduğu ‘durumu’ anlamıyorsa, o
daha fazla tatmin sağlıyor? durumu ifade eden söz de dramsa, dramı da acıklı
olarak anlıyorsa demek ki bambaşka bir yolda gidiyor.
İkisi de bana tatmin sağlıyor. Hatta biraz önce Haritası bozuk. O zaman oyunculuğun marifetlerini
sözünü ettiğim TOBAV aracılığı ile yaptığımız geliştiremiyor, oyunculuğun ona kazandıracağı
çalıştaylarda Devlet Tiyatrosu Genel Müdürlüğü'nün marifetlerin ne olacağını bilemiyor.
uluslararası düzeyde seçimle tayin edilmesi gerektiğini
savunmuştum. Çünkü bunlar uluslararası çalıştaydı. “Oy” Türkçe etimolojide “düşünmek” demek. “Oyuncu”
Sonuçta da seçimle Devlet Tiyatrosu'na Genel Müdür demek, “düşünen insan”.
oldum. Demek ki genel Halbuki biz oyuncuyu işe
müdürlüğü, oyunculuğu yaramaz insan, numaracı,
ve yönetmenliği sahtekar, yalancı gibi
birbirinden hiç ayırmadım. kullanıyoruz. Rol yapma,
Bu işleri birbirinden benimle oyun oynama.
ayırmak benim sanat Kavramların bu kadar
yolculuğu düşünceme yanlış anlaşıldığı bir ülkede
aykırıydı. Çünkü sanat yaşıyoruz. Bir otomobilin,
yolculuğu düşüncesinde sadece karoser vidasını
saydıklarımın hepsi sıkan bir adam üstünde
birbirini tamamlayan nasıl bir otomobil olacağını
ögelerdi. Ama biz bilmez değil mi? Bu
bunları farklı farklı Charlie Chaplin'in Modern
şeyler zannediyoruz. Bir Zamanlar filminde çok
tiyatro nasıl yönetilir iyi işlenmiş bir konudur.
biliyor muyuz Türkiye’de? Biz sadece önümüzde
Dünyada sanat yönetimi bir vida varsa vidayı
ve işletmeciliği diye bir sıkıyoruz ama bütününü
kavram var. Bu kavramın düşünmüyoruz. Eğer siz
Türkiye'de şu anda bütününü düşünerek
karşılığı yok. Bu anlamda yaşamı, yaşamdaki insanın
kurulmuş bir iki fakülte sosyal yaşantısını ve sosyal
var ama mezunları nerede yaşamdaki psikolojisini,
bilmiyorum. Oyunculuk verimliliğini, verimsizliğini,
derseniz kısa zamanda davranışlarının nedenlerini
jönlerin poz yaparak ve düşünüyorsanız o zaman
ezberlerini yaptıkları oyunculuğunuz da
zaman halledebilecek gelişiyor. Ama düşünmeyip
kolay bir iş gibi görünüyor. sadece ezber yapıyorsanız
Yönetmenlik derseniz hani o zaman prototip bir
işin biraz zor tarafı oymuş oyuncu oluyorsunuz.
gibi ama o da müthiş Dolayısıyla yaşamdaki her
yorumlar ve yaratıcılık şey bir oyuncunun, bir
gerektiriyor. Uluslararası tiyatro yönetmenin, bir
telif hakkı anlayışında tiyatro oyun yazarının, ya
yazarlık ve yönetmenlik da tiyatro işletmecisinin
doğrudan doğruya telif bilmesi farkında olması
hakkına tabidir. Oyunculuk gereken konulardır diye
komşu haktır. Demek ki düşünüyorum.
dünya da böyle bütünsel
düşünüyor. Ama biz hep Türk tiyatrosunun
parça parça düşünüyoruz.
bugünü hakkında ne
İnsan vücudunu parça düşünüyorsunuz?
parça düşünebilir miyiz?
Yani sadece ayak, sadece burun, sadece göz gibi. Türk tiyatrosu çok hızlı gelişti. Üstelik doğru dürüst
Bunlar birbirini tamamlayan şeyler. Oyunculuk yasalar da yapılmadı. Mesela fikri mülkiyet hakkı
yaparken drama, yaratıcı oyunculuk konusunda çok denen 1605’te Bern’de kurulan bir yapı ve düşünce
Türkiye'ye çok geç geldi ve hâlâ doğru dürüst
NYX
323