Gün nasıl başlarsa, öyle gider, diye bir söz duydum. Öyleyse önceki sayılarda güzel kahvaltılarla başlayan günümüzü, lezzetli bir öğle yemeğine bırakarak devam edelim.
İstanbul Boğazı’nın hatta İstanbul’un en sevdiğim semtlerinden Yeniköy’deyim. Semtte üç katlı ve küçük bir bahçesi olan, Şef’nin değimiyle, ufak kapasiteli, lezzetin ve rahatlığın ön planda olduğu ARAKA’dayım.

Bir Şefin Lezzet Yolculuğu

Önceleri Fumée‘de güzel ve leziz tabaklarını kurgulayan, sonrasında da Müzedechanga’nın mutfağının başına geçen Şef Pınar Taşdemir, Müzedechanga’nın kapanmasının ardından, o dönemde istediği kapasiteki bir işletme için gereken yatırımların ve çalışmak için istediği nitelikteki şartların oluşamaması gibi nedenlerle bir  süre mesleğine ara vermiş.

Daha sonra , belli  bir mutfağa tabi olmadan  mesleğine yenilikçi bir bakış  açısı getirmeyi amaçlamış ve her şefin hayalini süsleyen ”kendi mekanını açma” fikri ile Araka Restoran gerçeğe dönüşmüş.

Şef Pınar Taşdemir, kendi yarattığı konseptleriyle tatları menüsüne katarken; malzemeler, pişirme teknikleri ve sunum biçimleri ile farklı lezzetler arasında bir denge kurmuş.

Şef Taşdemir ile yemek boyunca keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Mesleğinin ilk yıllarında yeni reçeteler, tatlar yaratmak için ekstra çaba harcayan Taşdemir, meslekte 10 yılı geride bırakan deneyimli ve başarılı bir şef. Reçeteleriyle hem lezzetli, hem de görseli /uyumu olan, kendi değimiyle “basit” tabaklar çıkarıyor. Çıtayı yüksek tutuyor ve Araka’da yemeğin “butik” halini sunuyor.

Şef Taşdemir küçük üreticileri desteklemeyi seviyor. Bu nedenle tedarikçi sayısı çok fazla. Mutfakta kullandığı malzemelerin üretim koşullarına, mevsime uygunluklarına dikkat ederken, kime/kimlere kazanç sağladığına
da önem veriyor. Bu konuda da seçici davranıyor. Bizzat kendisi her hafta üç semtin pazarına giderek, ya da manavdan malzemelerini seçiyor. Yeni keşfettiği, bulduğu ürünleri de değerlendiriyor.
Mevsimsel olarak aldığı taze malzemelere göre de menüye karar veriyor. Müşterilerinin her zaman tercih ettiği lezzetlerden oluşan menüsünün yanında, mevsimsel olarak farklı seçenekler, sürpriz lezzetler de menüye yenilik katan özellikleri.

Araka’da mekana göz gezdirip, menüyü inceledikten sonra siparişlerimi verdim. Günün menüsünden; bebek kalamar, limonlu aioli sos ve nane salsa ile servis edilen yemeğimin yanına, Diren Collection Narince 2019 şarabından bir kadeh seçerek zevkle başladım. Damak tadıma ve göz zevkime sonuna kadar uygundu seçimlerim.

Gittiğiniz zaman günün menüsündeki tatlılara da göz atmayı ve denemeyi unutmayın derim.

Covid-19 gerçeği ile yaşadığımız bu günlerde, mutfaktan – müşterinin tabaklarına kadar, her türlü sağlık kurallarına ve tedbirlere dikkat ediliyor olması takdire değer.

Araka‘da genel olarak Türkçe müzik tercih ediliyor. Caz ve klasik müzik ağırlıkta olmasına rağmen, yemeğinizi yerken arada farklı bir melodi de duyabilirsiniz.

Araka lezzetlerini evlerinde de tatmak isteyenler için “Araka Deli “ paket servisiyle de hizmetinizde..

Yeni bir yılı karşılamayı umutla, özlemle beklediğimiz bu pandemi sürecinde, her şeyden önce “sağlık” diliyorum. Mutluluk ve huzur da beraberinde bizleri bulsun…
Gelecek yılda da yeni lezzetler ve yeni mekanlarda görüşmek üzere…

ARAKA: Yeniköy, Kapalı Bakkal Sk. No:8 Sarıyer / İstanbul
(0212) 223 72 23
www.araka.com.tr