Writer: Sevil Balaban
Date: 18/04/2022
Melda Ertürk Gencer / Fizyoterapist / Bodytera ve Face Up’ın Kurucusu
Röportaj: Sevil Balaban / [email protected]
Yüz güzelliği, sağlıklı, bakımlı olmak ve genç görünmek, hatta zamanı tersine çevirmek hepimizin en önemsediği konuların başında geliyor. Aslında bir fizyoterapi yöntemi olan ve fizyoterapinin yüze entegre edilmesiyle Melda Ertürk Gencer tarafından özel olarak geliştirilen Face Up tam da bu konuyu önemseyen herkesin ilgisini çeken oldukça doğal, bir o kadar da etkili bir yöntem…
Bodytera’nın kurucusu fizyoterapist Melda Ertürk Gencer ile Face Up metodunu sizler için konuştuk.
Şu an birçok yüz masajı ve egzersizleri sosyal medya başta olmak üzere gündemde sıklıkla karşımıza çıkıyor. Bu yaklaşımların ne yazık ki yüz anatomisi ile örtüşmeyen birçok noktası var. Fizyoterapist olarak konuya kas-iskelet sistemi şeklinde yaklaşıyorum. Yüzümüzde 46’ya yakın kas bulunuyor; bu kasları doğru çalıştırmanın nasıl etki edebileceğine dair araştırmalar yaptım. Bulduklarım beni Londra ve Amerika bazlı birçok eğitime yönlendirdi.
Bu eğitimler ve çeşitli deneyimlerim sonucunda, yüz anatomisini düşünerek FACE UP metodunu geliştirdim. Bu metot, fizyoterapist olarak doğru egzersizin vücutta nelere etki edebileceğini bildiğimden yüzümüzdeki kaslara bu anlamda odaklanarak doğru uygulamalar ile elde edebileceğimiz etkileri düşünerek ortaya çıktı diyebilirim. İşimiz, anatomi ve kas 🙂 Face Up, yüz asimetrileri, yüz felci gibi durumları iyileştirirken, güzellik konusunda da oldukça başarılı sonuçlar sağlıyor. Daha ilk seansta etkisini gösteren Face Up, manuel teknikler ve 3’lü dalgalar sayesinde derinin en alt tabakasına kadar inerek, zamanla etkisini kaybeden kolajeni ve yüz kaslarını harekete geçiriyor, yüzde ideal bir lifting ve dolgunluk etkisi de yaratıyor. İşlem birçok etaptan oluşuyor ve ilk olarak Face Up fizyoterapistlerimizin kişiye özel yüz analizi yapılması gerekiyor. Kişinin yüzündeki ihtiyacına, aktive edilmesi ve rahatlatılması gereken kaslara yönelik uygulama yapılıyor. Daha ilk seansın sonunda gözle görülür bir değişim yaratan Face Up’ınbaşka uygulamalarla karıştırılmaması ve Face Up fizyoterapistleri tarafından, kişiye özel yapılması önem taşıyor çünkü kasların kuvvetlendirilmesi sırasında yüzdeki doğru kasların, doğru şekilde çalıştırılması gerekiyor.
Yüz yaşlanması, zamanla oluşan elastikiyet kaybının yanı sıra, aşağıya doğru kayma eğilimi gösteren, kas ve cilt arasındaki yağ yastıkçıklarının, kademeli olarak yer değiştirmesinden kaynaklanır. Gençken, bu yastıklar Lego parçaları gibi birbirine yapışır ve yüz hatlarının yapısını belirgin, canlı tutar. Zamanla bağlantıları gevşer ve yer çekimi onları aşağıya çekerek sarkmalarına neden olur. Yüz anatomisini düşündüğümüzde, krem ve serumlar 3 tabakadan oluşan cildin sadece en dış katmanına etki etmekle sınırlı kalır. Face Up ile bu 3 katmanın en derinine ve kaslara ulaşıyor, yukarı çeken kasları kuvvetlendirerek, bahsettiğimiz yağ yastıkçıklarını, kuvvetlenen kasların yukarıya taşıyabilir hale gelmesi ile doğal lifting etkisini elde edebiliyoruz. Ne yazık ki, yağ yastıkçıkları yaşla birlikte azalır; bu da yüzümüzde hacim kaybına sebep olur. Face Up sayesinde doğru kasların kütlesinin %15’e kadar artmasını, azalan dokunun yerine doğal dolgunluk elde edilmesini sağlıyoruz.
Kesinlikle; Face Up tamamen kişiye özel bir uygulanıyor. Her yüz, kas ve cilt yapısı, kullandığı mimik ve ifadeler, daha önce yaptırdığı işlemler ya da yaşadığı sorunlar nedeniyle elbette birbirinden farklı… Buna ek olarak yüzümüzdeki asimetriler de farklı. Dolayısı ile işlemi kişiye özel analizlerle uygulamak önem taşıyor. Face Up sırasında uyguladığımız tekniklerin şekli, yoğunluğu ve bölgeleri kişinin ihtiyaçlarına göre değişiyor; yani herkese aynı standart, aynı masajlar uygulanmıyor çünkü herkesin kasları ve ihtiyaçları farklı durumda, yapıda… Bu farklılıklar sebebiyle yaklaşımımız, kişiye özgü ve detaylı bir değerlendirme sürecinden sonra belirlenerek ilerliyor.
Face Up seansının tamamında yüz kaslarınız, normal hareketlerinden farklı ve daha yoğun, sistematik hareketler yapmaya yönelik uygulamalar ile uyarılarak güçlenir, kütlelerini artırır ve elastikiyetlerini tekrar kazandırır. Face Up’ı her etabıyla ele alacak olursak;
Kas liflerinin yönüne göre uygun basınçta esnetme bölümüne geçiyoruz. Hem sıkışmış ve kırışıklığa sebep olabilecek kasları açıyor, hem de lenfatik drenaj yoluyla toksinlerin atılmasını sağlıyoruz.
Son olarak kalıcılığı artırmak üzere, özel çelik, soğuk rollerımızla soğuma terapisini yapıyor ve seansı tamamlıyoruz.
Tüm bu etaplardan oluşan Face Up’ın tek bir seansı 1 saat sürüyor. Daha ilk seansın sonunda ciltte ve yüzde, lifting, rahatlama, tazelik, dolgunluk, canlılık ve ödemin ortadan kaldırılmasını gözle görülür bir şekilde sağlıyoruz.
Sabah aynaya baktığında iyi hissetmek, olduğu yaşın en iyisi olmak isteyen herkese! 😊 Cerrahi veya enjeksiyon içeren müdahalelerden kaçınmak isteyen, bu uygulamalara sık sık başvurmak istemeyen ya da bunların yarattığı yan etkileri (donuk, cansız ve soğuk yüz) en aza indirmek isteyenler için bire bir… Face Up dışarıdan herhangi bir müdahale olmadan, yüz yapısına uygun, kişiye özel şekilde sizin en güzel versiyonunuzu en doğal şekilde ortaya çıkarıyor.
Face Up metodunun kesinlikle bir yan etkisi yok. Yalnızca kısa bir bölümünde elektrik stimülasyonu ile kasları kuvvetlendirdiğimiz aşamayı, kalp pili, epilepsi ve hamilelik durumlarında, bu etabı çıkararak gerçekleştiriyoruz.
Kesinlikle! Metodu deneyimleyen herkesin fark ettiği şekilde Face Up, doğru teknikler, basınçlar ile doğru yönde kan dolaşımını arttırıyor. Bu da renk eşitsizliklerini gidermeye hatta günlük yaşam koşullarına bağlı yüzde oluşan ödemin giderilmesini sağlıyor. Ayrıca en derin katmana inebilen stimülasyon cihazımız da kasları çalıştırdığı için kasa oksijen yani besin gidiyor. Tıkanmış ve dolaşımı bozulmuş doku yenileniyor. Böylece lekelenmelerde de gözle görülür şekilde fark elde ediliyor. Gıdı da, kas ve bağ dokusu demek… Saydığımız tüm Face Up etaplarının bütünü sayesinde gıdı sorunu için de oldukça verimli sonuçlar alıyoruz 😊
Az önce bahsettiğim gibi Face Up yalnızca kan dolaşımını arttırmakla sınırlı kalmıyor. İşlem boyunca yüzün her bölgesinde farklı dirençler ve farklı yönlerde yapılan manuel uygulamalardan bahsediyoruz. Fizyoterapistlerimizin yaptığı bu farklı dokunuşlar kan dolaşımının yanında lenfatik dolaşımı da arttırıyor. Lenfatik dolaşımın artması, yaşam, canlılık, immün sistemimizin uyarılması ve böylece kuvvetlenmesi anlamına geliyor.
Face Up metodu her yaşa uygun bir işlem… Egzersizler ve uygulamalar kişinin yaşına ve durumuna göre çeşitlenebilir ancak hayatımızdan çıkarılacağı, asla uygulanamaz denileceği bir yaş sınırlaması söz konusu olamaz. 😊
Kadın ya da erkek, cinsiyet fark etmeksizin değişen bir yöntemden söz konusu değil. Zaten işlemin temeli kişiye özel; dolayısı ile cinsiyete göre değil kişinin durumu ve ihtiyaçlarına göre belirlenen bir uygulamadan bahsediyoruz. Kişiden kişiye göre değişebilen ve beklentilerine göre şekillenecek programlar oluşturarak uyguluyoruz.
Face Up çok doğal bir şekilde ve müdahalesiz, sizin en iyi versiyonunuzu oluşturmak için geliştirilmiş bir metot… Her gün gelişen yeni dünyada, ekibim ile güncel çalışmaları takip ediyor, etkileri kanıtlanan gelişmeler ile asıl uygulamalarımızın üzerine koyarak Face Up’ı geliştiriyor ve güncelliyoruz. Yeniliklere açık olan bir ekibiz; yenilik ve doğallıktan yana olan herkesi en güzel versiyonlarıyla buluşturmak en büyük motivasyonumuz. Aldığımız olumlu geri dönüşler ile ilerleyen zamanlarda Face Up uygulama alanlarımızı daha da büyütmek, hem İstanbul’da, hem de Türkiye’nin belli noktalarında daha fazla insana ulaşacak şekilde ekibimizi büyütmeyi planlıyoruz.