MG International Fragrance Company, uluslararası araştırma şirketi Mintel iş birliğiyle 2021 yılı Küresel Güzellik, Ev ve Kişisel Bakım Trend Raporu hazırladı. Araştırma sonuçlarına göre tüketimde yaşanan değişime paralel olarak üretim de şekilleniyor. MG International Fragrance Company’nin Pazarlama Müdürü Baran Diler ve Kurumsal İletişim Müdürü Duygu Beşbıçak, araştırmayı kimya sektörü açısından değerlendirdi.
2020 yılına damga vuran pandemi süreci bu yıl da etkisini gösterirken tüketim alışkanlıklarında gözle görülür değişimler yaşandı. Güzellik, ev ve kişisel bakım alanında yaşanan satın alma davranışlarındaki değişim ise bunun en çarpıcı örneği. Tüketicilerin ürünleri keşfetme biçimleri kalıcı olarak değişti ve bunun bir sonucu olarak alışveriş alışkanlıkları sil baştan yenilendi. Bu süreçte güzellik algısı, ev ve kişisel bakım trendlerine yeni bir kategori eklendi; sağlık. Uluslararası tüketim alışkanlıklarına yansıyan bu değişim gösteriyor ki, sağlık trendini takip eden markalar ön plana çıkıyor ve çıkmaya da devam edecek.
Uluslararası esans üreticisi MG International Fragrance Company; uluslararası araştırma şirketi Mintel işbirliğiyle hazırlanan ve kimya sektörüne ışık tutacak 2021 yılı Küresel Güzellik, Ev ve Kişisel Bakım Trend Raporu’nu açıkladı. Araştırma sonuçlarına göre; yeni normalde sağlık, güzelliğin önemli bir parçası haline geldi ve pandemi zihinsel iyilik üzerine odaklanarak bütünsel sağlık kavramını ön plana çıkardı. Pandemi nedeniyle artık tüketiciler, sağlık ve refah sözcüklerini yeniden tanımladı ve markaların kendilerini fiziksel/zihinsel sağlık, rahatlama ve finansal refah alanında yenilemesi gerektiği beklentisini ortaya çıkardı.
BARAN DİLER
Ev bakımında güzel koku vadeden ürünler ön planda
- Pandeminin yarattığı korku ve zorunlu kapanma tüketicileri mağazanın dışında tutmaya devam ediyor. Bu nedenle markaların online teknolojileri kullanarak tüketicilere farklı deneyimler sunması gerekiyor. İçinde bulunduğumuz süreçte güzellik algısı, ev ve kişisel bakım trendlerine yeni bir kategori daha eklendi; sağlık. Uluslararası tüketim alışkanlıklarına yansıyan bu değişim gösteriyor ki, sağlık trendini takip eden markalar ön plana çıkacak.
- Pandemi süreci insanları toplumdan çekilmeye zorlarken ev bakımı bu süreçte önem kazandı. Temizlik ürünleri de bu nedenle ön plana çıkarak tüketicilerin güvenlik algısının önemli bir parçası haline geldi. Bir yandan gereğinden fazla temizlik yapan tüketiciler, diğer yandan normallik duygusunu sürdürmeye çalışıyorken temiz bir evin verdiği hisle her zamandakinden daha güçlü sağlıkla zihinsel bir bağ kuruyor.
- Tüketiciler hem fiziksel hem de zihinsel sağlıklarına iyi gelecek ürünler tercih etmeye başlarken, temiz içerik konusunda da güvendikleri markalara yöneldiler. İnsan sağlığı ve doğa dostu, temiz ve doğal içerikli ev bakım ürünleri, yoğun kimyasal içeren ürünlerden çok daha fazla tercih edilir oldu. Aynı zamanda tüketicilerin değişen rutinleri, ambalaj seçimlerine de yansıyarak hayatlarını kolaylaştıracak, inovatif formatları kullanmaya yönlendirdi. Kullanımı kolay, virüsü yok etme özelliğine sahip, sürdürülebilir özellikler tüketicilerin satın alma tercihlerini doğrudan etkilemeye başladı.
Bitkisel ürünlere talep artıyor
- Araştırma gösteriyor ki; ev bakımı markalarının mikropları ve virüsleri öldürmenin ötesine geçmesi ve tüketicilerin zihinsel ve fiziksel sağlıklarını ürünler ve aktivitelerle desteklemesi gerekiyor. Ayrıca yine bu dönem içerisinde doğal içerikler ve bitkisel ürünlerle ilgili farkındalık yükseldi. Özellikle çamaşır bakım ürünlerinde bu hassasiyet belirgin bir şekilde kendini gösteriyor. Tüketiciler sürecin etkisiyle birlikte büyük bir ölçüde, bakteri ve kötü kokularla mücadele eden çamaşır bakım ürünlerine yöneliyor.
- Yükselişe geçen trendler arasında ise sürdürülebilir ürün, içerik şeffaflığı ve çevre dostu ambalaj da yer alıyor. Artık markalar, çevre dostu ürün talebine yanıt vermek için sentetik karışımlar yerine doğal içerikler kullanarak yenilik yapıyor. Bu da tüketicilerin malzeme karışımıyla ilgili endişelerini azaltıyor. Avrupa’da bitki özlü/bitkisel ürünlere olan talep son beş yıl içerisinde büyük bir yıllık artış gösterdi. Bu artış, Avrupa’daki çamaşır bakım ürünlerine yönelik NPD (Yeni Ürün Geliştirme) değerinin yüzde 18’ini oluşturuyor.
DUYGU BEŞBIÇAK
Kalıcı kokular tüketim eğilimini olumlu etkiliyor
- Araştırma sonuçları içerisinde; kimya sektörü açısından farkındalık yaratması gereken, koku trendlerinin değişimine yönelik sonuçlar da yer alıyor. Koku, tüm kategorilerde birincil satın alma sebebi olarak gösterilirken tüketiciler kullandıkları ürünlerden uzun süre kalıcı koku bekliyor. Ayrıca kalıcı koku, tüketicinin özgüvenini yükselten önemli bir faktör. Saç bakımında daha kalıcı koku isteyenlerin oranı yüzde 62 iken cilt temizliğinde daha kalıcı koku isteyenlerin oranı yüzde 43.
- Ayrıca araştırma gösteriyor ki; seyahat kısıtlamaları devam ettikçe, tüketiciler yolculuk tutkularını yatıştırmanın yollarını arıyor. Hayallerden ilham alan kokular, tüketicilerin ufkunu evlerinden dışarı çıkararak genişletmeye yardımcı oluyor. Tüketiciler kısıtlı bir alanda kalmaktan dolayı bıkkın ve yeni yerler keşfetmenin yollarını arıyorlar. Markalar “koku alma duyularını” bir ulaşım yöntemi olarak kullanmalı ve şehirlerin veya ülkelerin kokularını sunarak tüketicilere zihinlerinde “seyahat” fırsatı vermeli.
- Araştırma tüketicilerin keşif ve heyecan arzuladığını da yorumlayarak markaların; ülke ve şehirlerin kokuları ile onları bir ‘koku tatiline’ çıkarıp bu boşluğu doldurabilecekleri önerisini sunuyor. Kütüphanenin koridorlarında yürümek veya yaz güneşinin tadını çıkarmak uzak bir anı gibi görünse de araştırma sonuçlarına göre; ‘Normal’ anların kokusunu yeniden yaratmak nostaljik duyguları ortaya çıkarabilir.”
Koku duyusuyla iletişim önem kazanıyor
- Tüketicilerin ürünleri keşfetme ve satın alma şekilleri kalıcı olarak değişti. Pandemi süreci pek çok farkındalık yarattı. Geleceğin güzellik/kişisel bakım kavramlarında sağlık bilinci vazgeçilmez olacak. Bu nedenle markaların esans uygulamaları da sağlık bilincini ortaya koymaya yönelecek.
- Araştırma gösteriyor ki; olumlu duyguları ortaya çıkarmak için güzellik ürünlerinde koku veya renk kullanımı tüketiciler için bir strateji olarak kullanılabilir. Böylesi bir sonuç ile kimya sektörü ve esans dünyası değer kazanacak. Pandemi süreci her alanda olduğu gibi sektörümüzde de pek çok değişim yarattı. Büyük bir farkındalık ve hassasiyetle çalışmamız gerektiğini biliyor ve üretimimizi bu yönde geliştiriyoruz.
- Hijyen ürünleri tüketimi önümüzdeki 2 sene giderek artacak. Tüketici alışkanlıklarında ise ev bakım ve kişisel bakım ürünleri daha fazla talep görecek. Bundan sonraki süreçte de tüketiciler, çok daha bilinçli hareket ederek ürünün içeriklerine yönelik daha detaylı incelemeler yapıp, yeni satın alma kararlarını bu doğrultuda verecek. Bu da aslında sektör dinamiklerine tüketici tercihlerinin yön vermesi demek oluyor.
- Markaların koku kullanımına yönelik hassasiyeti, tüketicilerle iletişimde sağlık hissini güçlendirmeye devam edecek, duyularla iletişim kanalları her zamankinden daha fazla önem kazanacak. Bu nedenle markaların sürdürülebilirliği, iletişim stratejilerini tüketici beklentileri yönünde güncellemesine paralel gelişecek.