Sokakta yaşam mücadelesi veren hayvanların son zamanlarda yaşadıkları sorunlar hepimizin canını yakıyor. Ama sevindirici bir gelişme de var ki; onların sorunlarıyla ilgili farkındalığımız daha önce hiç olmadığı kadar arttı. Çok daha bilinçli ve etkin olarak sorunun çözümü için uğraşan oluşumlar ortaya çıktı. Dernekler, belediyeler kadar hepimizin bireysel olarak yapabileceklerimiz var can dostlarımız için.

İçimizi ürperten soğuk kış günlerinde, sokakta yaşayan küçük dostlarımızı korumak için yapılabileceklerden bahsetmek istedim bu yazımda.

Kendimiz müdahale edemiyorsak yetkili kurumları haberdar edebiliriz.

İçinde bulunduğumuz şartlar bir yardım etmek için elverişsiz olsa da soğuk kış aylarında onları yardıma muhtaç bir şekilde gördüğümüzde yerel yönetimlerin ilgili birimlerine bilgi verip, müdahale etmeleri konusunda destek isteyebiliriz. Bulunduğumuz bölgede aktif olan dernek ve vakıfların sosyal medya hesaplarını takip edebilir, gerektiğinde desteklerini isteyebiliriz.

İç İşleri Bakanlığının geliştirdiği haydi (Hayvan Durum İzleme) programını telefonumuza ücretsiz indirerek çevre, doğa ve hayvanlara karşı işlenen suçları tek tuşla ihbar edebiliriz.

Kapımızın önüne veya trafikten uzak uygun bir yere bir tas su, bir kap mama bırakabiliriz.

Sadece soğuk kış aylarında değil, her mevsim onlar için kapımızın önüne bir kap temiz su ve yemek bırakmamız önemli fakat soğuk havalarda protein ihtiyaçları daha fazla olduğu için daha sık aralıklarla beslenmeleri gerekiyor.

Sokak hayvanları için dışarıya koyulan suların içine 1 damla zeytinyağı damlatmak suyun donmasını önleyecektir.

Mama bulamadığımız zamanlarda o gün soframızdan artan yemeklerimizi temiz bir şekilde besleme noktası olarak belirlediğimiz yere koyabilir, sevimli dostlarımızın beslenmelerine katkıda bulunabiliriz. Et suyu ya da tavuk suyunun içerisine bayat ekmek doğrayabiliriz.

Veterinerlerde satılan vitaminlerden sularına damlatarak vücut dirençlerini artırabiliriz.

Kuşlar için camımızın önüne ekmek kırıntıları serpebilir ya da bahçelerimizdeki veya kaldırımlardaki ağaçlara ekmekler asabiliriz.

Soğuktan korunabilecekleri barınaklar yapabiliriz.

Hepimiz için beslenmeden sonraki en büyük ihtiyaç barınmadır. Bu durum sokakta yaşayan sevimli dostlarımız için de geçerli.

Sokak hayvanları için evimizde bulunan malzemelerden kulübeler yapabilir, onları ıslanmayacakları yerlere yerleştirebiliriz. Bu konuda en önemli noktalardan biri, yağmur yağdığı zaman biriken sulardan etkilenmemeleri için tabanlarının yerden yüksekte olmasını sağlamak olacaktır.

Arabamızın kaputuna vurabiliriz.

Minik dostlarımız soğuktan korunmak için arabaların altına veya motor bölümlerine saklanabiliyorlar. Özellikle yeni park etmiş arabaların motorları henüz sıcak olduğundan onlar için cezbedici olmaktadır. Buralara sığınan sokak hayvanları dikkatsizlik sonucu ciddi yaralanmalar ve hatta daha kötü durumlarla karşılaşabiliyorlar. Bu nedenle arabamızı hareket ettirmeden önce altlarında yatan bir hayvan olup olmadığını kontrol edebilir, kaputa vurarak ses çıkarabilir, motor bölümünü ve lastik üstlerini kontrol edebiliriz.

Çok üşümüş hayvanları geçici koruma altına alabiliriz.

Havaların aşırı derecede soğuyacağı günleri önceden belirleyerek, basit önlemler alabiliriz. Komşularımızın da onaylarını alarak, apartmanımızın kazan dairesi, depo veya merdiven boşluğu gibi bölümlerinde geçici olarak barınmalarını, dondurucu soğuktan korunmalarını sağlayabiliriz.

Aşırı olarak titreyen bir hayvan hipotermi belirtisi olabilir. Böyle bir durumda onu eve alarak yavaş bir şekilde ısıtmalıyız.

Unutmayalım, bizim için küçük, basit önlemler onlar için hayat kurtarıcı olabilir.

En güzeli evimizi bir can dostla paylaşmaktır aslında. Bir cana yuva olup, onunla birlikte yaşamak hayatımızda ne büyük değişiklikler yapacak tahmin bile edemezsiniz.

Eğer evimizin koşulları bir hayvanın uzun süre kalmasına uygun değilse yaralı, hasta ve yardıma muhtaç hayvanları kısa süreliğine misafir edebiliriz. Tedavileri bitene kadar onları misafir edebiliriz.

---