Lily Lale Yılmaz / Bilinçaltı Uzmanı / Reiki Master Teacher

Röportaj: Sevil Balaban /[email protected]

Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümünü dereceyle bitiren Lily Lale Yılmaz, yaklaşık 8 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra görevinden istifa edip Amerika Birleşik Devletleri, New York eyaletine yerleşti. 13 yıl yaşadığı New York’ta önce 100 saat (Amerikan standartlarına göre iki üniversite sömestr uzunluğunda) Temel Hipnoz eğitimini NGH, National Guild of Hypnotist’den aldı.

“Dokunuş” isimli Hipnoz ve Reiki gerçeğini anlatan bir kitabı bulunan Yılmaz’ın Spiritüel içerikli olan ikinci romanı ve ayrıca Reiki kaynak kitabı da yazılma aşamasındadır.

Çocuk hipnozu, ağrı giderme, geçmiş yaşamlara ziyaret gibi konularda eğitmenlik de yapan
Lily Lale Yılmaz ile çalışmalarını konuştuk.

Reiki ile nasıl tanıştınız? Nerede eğitim aldınız?

Reiki’nin adını çok sık duyuyordum. Ama, tam anlamıyla beni Reiki ile tanıştıran hipnoz öğretmenim Carol Denicker oldu. Eğitimimi New York’ta aldım. Önce Reiki hakkında biraz konuşmak gerekirse tarihi, Mu Uygarlığına kadar uzanmaktadır. Yaratıcımızın bitmeyen sevgisi sınırsız kaynak sunar iyiliği, güzelliği araştırana. Reiki sevgidir. Sevgi şifalandırır. Sonsuz kaynaktan gelir, bitmez. Uygulamanız için hiç bir teçhizata, özel bir mekana gerek yoktur. Her yerdedir. Sadece şifa verir, yanlış yapamazsınız.

Günümüze, modern dünyaya tanıştırılması Japon doktor Mikai Usui tarafından olmustur.

Sonsuz kaynağa bağlanarak tepe çakramızdan giren yaşam enerjisi avuçlarımızdan çıkar. Bu enerjiyi ihtiyacı olana yönlendirmek şeklinde çalışır.

Reiki hangi alanlarda karşımıza çıkıyor?

Reiki’nin kullanım alanlarını soruyorsunuz sanırım, çünkü o bizim karşımıza çıkmaz. Biz onu çağırırız. Reiki’de, hür irade yasası geçerlidir. Reiki’yi yaşama dair olan her alanda kullanabiliriz. Fizik beden şifasından stres yönetimine, gelecek hayallerinizin oluşmasına kadar her konuda kullanabilirsiniz.

Reikiden yararlanılarak hastalıkların önlenmesi mümkün müdür?

Elbette Reiki var olan hastalığı enerjiyi bedenlerimizden temizleme gücüne sahip olduğu gibi, oluşmakta olan hastalıkları da yok ederek fizik bedende deneyimlenmesine engel olur. Tabi ki, hür irade yasası gereği kişinin bunu istemesi ve bu niyetle Reiki yapması koşuluyla.

Bilinçaltı çalışmaları hipnozu kapsıyor mu?

Bu sorunun sorulmasına çok mutlu oldum. Çünkü, büyük bir bilgi kirliliği söz konusu. Bilinçaltı ve hipnozu birbirinden ayıramazsınız!

Beynimiz gün içinde bazen hızlı, bazen de yavaş çalışır. Normal ve sağlıklı olan budur. Beynimiz elektromanyetik dalgalar yayar ve bu dalgalar kolaylıkla EEG cihazıyla ölçülebilir. Yavaşladığı anda 7-14 Hertz dalga yayın yaptığı durumuna ALFA konumu denir ki işte burasıdır hipnoz bölgesi. Ancak bu aralıkta bilinçaltına ulaşabilirsiniz.

Beynin bu durumda olması son derece normaldir ve sağlıklı bir insan ortalama günde 200 kere bu bölgeye girer ve çıkar. Bilin ki, bütün bilinçaltı çalışmaları hipnoz çalışmasıdır ve ehil hipnozcular tarafından yapılmalıdır.

Hipnozla yabancı dil öğrenmek mümkün mü, böyle bir çalışmanız oldu mu?

Hipnoz ile çok şey mümkün. Yeni bir dil öğrenmek de dahil. Ama öyle reklamlarda gördüğünüz gibi değil. Hipnozdan kalkıp bülbül gibi yeni dil konuşmayacaksınız maalesef. Ben bu çalışmayı kendime yaptım. Çeşitli telkinler mevcut bu konuda. Hangisine ihtiyaç varsa onlar kodlanır. Mesela, öğrenilen kelimeyi unutmamak, konuşurken çekingen olmamak gibi dil öğrenmemizin önündeki engeller kaldırılır. Böylece hızlı öğrenilir. Yoksa seans boyunca beyninize yeni bir dil aktarılmaz.

Bilinçaltı, genel olarak bilincimizin altında kalan ve hatırlamadığımız şeylerin olduğu yer olarak bilinir. Her insanın bir bilinçaltı vardır ve düşünme sürecinde asıl işi ise bilinçaltı yapar. Uyku probleminden fibromiyalji ağrılarına kadar hayatımızda yaşadığımız birçok sorunun da kaynağı bu bölgede yer alırken, yine çözümü de aynı yerde aramak gerekiyor. Öyle ki Kopyala – Yapıştır adı altında bilinçaltında yapılan işlem bu durumun en iyi örneği. Geçmişimizdeki şu an yaşamış olduğunuz problemin olmadığı, sağlıklı, mutlu, huzurlu günlerinden kesit alıp geleceğinize yapıştırılıyor.

Türkiye’de tek bir kişinin uygulayabildiği Kopyala – Yapıştır yöntemi nedir?

Kopyala- yapıştır yönteminin mucidi “Tek Türk öğrencimsin, ne güzel, bu teknik Türkiye’ye gidiyor” demese, bilmeyecektim tek olduğumu. Çok uzun uğraşlardan sonra doğmuş mucizevi bir tekniktir. Sistemin çalışmasını kısaca özetlersek; sağlıklı, ağrısız bir gelecek için geçmişimizden fa ydalanıyoruz. Uygulamanın işlem provası ile yapılışı sadece 5 dakika sürüyor. Bu tekniğin istediğimiz sonucu vermesi için iki tane olmazsa olmaz şartımız var: Birinci şart, kişi o şikayetinden beslenmiyor yani fayda sağlamıyor olmalı. Bu duruma da ikincil kazanç adını veriyoruz. Bazen bilincimiz ‘kurtulmak istiyorum’ der ama bilinçaltından kurtulmak istemiyordur. İkinci şart ise geçmişteki o sıkıntının olmadığı günlerinden hiç olmazsa bir günü hatırlıyor olmasıdır. Bu iki şartın sağlanması halinde mucize diye adlandırılabilecek
dönüşümler gözlemliyoruz.

Hangi sorunlara çözüm sağlıyor?

Henüz 15 yıllık bir mazisi olan bu mucizevi teknik, aklın alamayacağı başarılar sağlıyor. Özellikle tıp dünyasının tüm uğraşlara rağmen ya da en başından “olmaz “dedikleri konular başta olmak üzere kişinin
kurtulmak istediği tüm konularda kullanılabiliyor. Kişilerin artık devam ettirmek istemedikleri zararlı alışkanlıklarından kurtuldukları veya fibromiyalji ağrılarından aldığımız olumlu sonuçlar tekniğin
çok başarılı olduğunu ve kusursuz çalıştığını bize ispatlıyor. Bir diğer örnek olarak bu tekniğin mucidi
hocam, felçli birinin evine yürüyerek döndüğünü bizzat tecrübe etmiştir. Ancak, bu örnek için bir şartımız var bu noktada: Kişi daha önce sağlıklı yürüyor olmalı.

Ne kadar bir zamanda iyileşme sağlıyor?

Eğer kişi yaşadığı sıkıntıdan kurtulmak istediğini belirttiği halde, içten içe bilinçaltında kurtulmak istemiyorsa iyileşme süreci biraz daha uzun sürer. Bu duruma da az önce bahsettiğim gibi ikincil kazanç diyoruz. Fakat kişide ikincil kazanç olmaması durumunda uygulamayı bitirir bitirmez etkili bir sonuç alıyoruz.

Uygulama ne kadar sürüyor?

Uygulama provası ile 5 dakika kadar sürüyor. Prova da yaptığımız için iki kere çalışmış oluyoruz aslında. Bazı sıkıntılar o kadar eskidir ki kişi geçmişinde o sıkıntının olmadığı zamanı bulmakta zorlanır. Bu aşamada ona zaman vermek gerekiyor. Bazen yarım saat sürdüğü oluyor. O sıkıntının hayatında hiç olmadan mutlu yaşadığı bir anı bulması uzun zaman alabiliyor. Kopyalayacağımız sağlıklı huzurlu sıkıntısız dönemin karesi, fotoğrafı alındıktan sonra kalan çalışma provası ile 5 dakikadır. Aslında hatırlama süreçleri vs., yani bütün çalışma A’dan Z’ye yarım saat sürebiliyor maksimum.

Herhangi bir yan etkisi var mıdır?

Hiçbir yan etkisi yoktur. Kişiye hiçbir kimyasal verilmiyor. Bu yöntemi biricik yapan yanlarından biri de kişiye herhangi bir ilaç takviyesi olmaksızın fayda sağlayabilmesi zaten. Dik oturur pozisyonda çalışılıyor ve sağlıklı, huzurlu bir an’a gidiliyor. Hepsi bu.

Türkiye’de ilgi nasıl?

Türkiye’de bu tekniğin varlığını bilen ve gerçekten sıkıntısından kurtulmak isteyenler tarafından yoğun
ilgi var. En çok uykusuzluk çekenler başvuruyor. Bir de Fibromiyalji ağrısı olanlar. Ama sigara bırakmak gibi alışkanlık değiştirmek isteyenler tarafından da popüler.

“Geçmiş Yaşamlara Ziyaret” nedir? Aile Dizimi yönteminden ne gibi farkları var?

Bazı insanlar için uzak bir kavramdır geçmiş yaşam ve anlatması uzun sürer. En kısa olarak; ruhumuzun
ölmediğini, sadece fizik bedenimizin öldüğünü ve ruhun deneyimlere ihtiyacı olduğunu, bu yüzden tekrar tekrar fizik bedene sahip olup dene yimlemeler yaptığı şeklinde özetleyebiliriz. Bugünkü biz, bu deneyimlerin toplamıyız.

Aile dizilimi de geçmiş yaşamdan değil de atalardan aktarımlar olduğunu söyler. Sadece atalardan aktarıldığını. Yani bireysel olarak aktarım olmadığını. Bu yaklaşım, bireyi yok saymaktadır. Atalardan da
aktarım söz konusudur elbette ama bizim tamamımız değildir. Yaklaşık %20-30 civarındadır. Coğrafyadan da aktarım söz konusudur. Hepsinin toplamıyız.

---